Ödemiş Kent konseyi Başkanı Mehmet Taşlı son günlerde kamuoyunu iyice meşgul meşgul eden Göçmen ve Mülteci sorunu ile ilgili bir açıklama yaptı. Mülteci sorununun bir ülke sorunu olduğunu vurgulayan Mehmet Taşlı şunları söyledi. Sorunu özetleyecek olursak kısaca;
“Mülteci Sorunu:
-Açık kapı politikasından acilen vazgeçilsin.
-Herkes kendi ülkesinde huzur ve refah içinde yaşasın.”diyebiliriz.
Ödemiş Kent konseyi olarak Kent ve Şehir çalıştayına katılmıştık.
Esenyurtta yapılan ve çok sayıda İl ve İlçe kent konseylerinin temsilcileriyle yapılan Türkiye Kent Konseyleri Platformu genel kurulunda ülkemizin en ciddi sorunlarından olan Mülteciler sorunu ve toplumsal-Kent hayatımıza etkileri çalıştayında aşağıdaki sonuç bildirgesini yayınlamıştık.
Bu bildirge sorunun özetini içeriyor.
Merkezi ve Yerel iktidarlara bu bildirgeyi çözüm önerisi olarak sunuyoruz.
KENT VE GÖÇMENLER SORUNU ÇALIŞTAYI.
Çalıştaya Ödemiş Kent Konseyi genel sekreterimiz
Yücel Uğur Uçarla beraber katıldık.
KAÇAK GÖÇMEN POLİTİKAMIZ SÜRDÜRÜLEMEZ.
TÜRKİYE KENT KONSEYLERİ PLATFORMU
30.GENEL KURUL SONUÇ BİLDİRGESİ (ESENYURT)
- KENT VE GÖÇMENLER
Türkiye Kent Konseyleri Platformu 30. Genel Kurulu, Esenyurt Kent Konseyi ev
sahipliğinde 20-21 Ocak 2024 tarihlerinde gerçekleştirilmiştir. Genel Kurul toplantısında
“Kent ve Göçmenler” konusunda Kent Konseylerinin üstlenecekleri roller, bir çalıştay
kapsamında ele alınarak, aşağıdaki sonuçlara varılmıştır.
TOPLUMSAL HAYATIMIZI DA OLUMSUZ ETKİLİYOR.
- Son on yıldır artarak devam eden göç ve sığınmacılar meselesi kentlerin önemli
sorunlarından biridir. Bu konuda merkezi hükümetin benimsemiş olduğu açık kapı politikası başta olmak üzere çok sayıda yanlış uygulamanın sonucu olarak kent ölçeğinde çeşitli sosyal, ekonomik ve kültürel sorunlar olduğu dile getirilmiştir. - Konu tüm yönleriyle, katılımcılık esasıyla ele alınarak merkezi ve yerel yönetimler öncülüğünde, Kent Konseyleri ve sivil toplum kuruluşları gibi yerele hakim aktörlerle kurulacak işbirlikleriyle sorunlar tespit edilip, çözüm önerileri aranmalıdır.
- Bugün göçmen ve sığınmacıların mevcudiyeti kentsel hayatın reddedilemez bir gerçeği olsa da, barınmadan istihdama, eğitimden sağlığa vatandaşlar ve yabancı nüfus arasında pek çok başlıkta gerilim hatları ortaya çıkmaktadır.
- Emek piyasalarında tekstilden inşaata, ev içi bakım hizmetlerinden tarıma göçmen işçilerin güvencesiz, düzensiz ve sömürüye açık bir şekilde çalıştırıldığı, işyerinde hak ihlalleri durumunda sınırdışı korkusuyla şikayet mekanizmalarını kullanamadıkları dile getirilmiştir. Merkezi idarenin eşit ve adil bir çalışma ortamı sağlanması için uygun politikaları geliştirmesi, emek örgütleri ve sendikaların bu alanda çalışmalarını arttırması gerekmektedir. Aynı zamanda pek çok sektörde bir ara eleman açığı olduğu da ortadadır. Ara eleman ihtiyacını karşılayacak mesleki eğitim kuruluşlarının desteklenmesi; İstihdam dışı gençlerin bu ara eleman gerektiren sektörlere yönlendirilmesi ve bu mesleklerin saygınlığının arttırılması için politikalar oluşturulmalıdır.
- Kentlerin köhnemiş merkezi alanlarında, çeperlerde ve ucuz konut bulunabilen
bölgelerde göçmen öbeklenmeleri olduğu dile getirilmiştir. Kentlerde yoksul ve kırılgan yabancılar kadar gayrimenkul alarak vatandaşlık kazanan bir kesimin varlığı da şikayet konusu olmuştur. Yabancı nüfusun yoğun olduğu yerlerde, artan talebin emlak piyasası üzerinde baskı yaratıp fiyatları yükselttiği ifade edilmiştir. Göçmenler
ve ötekileştirilmiş grupların konut ve barınma konusunda ayrımcılığa uğradığı, belli alanlara sıkıştığı ve piyasanın üstünde fiyatlara kira ödemek zorunda kaldıkları tespit edilmiştir. Bu mekânsal toplaşmaların uzun vadede daha büyük bir toplumsal soruna dönüşmemesi için merkezi idarenin ve yerel yönetimlerin tedbirler alması ayrıca sivil aktörlerin çalışmalar yapması gerekmektedir.