1929-1932 Dünya Buhranı ile beraber köylü gittikçe fakirleşerek, tohum ve tarla kira masraflarını bile karşılayamaz hale gelmişti. Tarım, temel olarak küçük köylü üretimine dayanmaktaydı. Ekilip-biçilen küçük tarla veya bahçeler aile emeği ileişleniyor ve ailelerin kendi ihtiyaçları kadar üretim yapabiliyordu. Birçok köyde kapalı köy ekonomisi hâkimdi. Bu dönemde; tarım ağırlıklı bir ekonomiye sahip olan Türkiye; ekonominin geliştirilmesine yönelik arayışlar arasında, bir uygulama olarak topraksız köylüyü topraklandırmayıgündeme aldı.
Dünya Ekonomik Buhranı’nın çiftçi ve köylü üzerindeki etkisi, hükümetin ekonomiye bakışını değiştirdiği gibi, siyaset anlayışını da değiştirdi.1920’li yılların sonlarında köylülerin yaklaşık %76’sının işe yarar toprakların ancak %7,3’üne sahip olduğu ve tüm köylülerin %20’sinin tarım araçlarından yoksun olduğu gerçeğinden hareketle; 1930’lu yıllar toprak reformu tartışmalarının ve söylemlerinin sıklaştığı yıllar olmuştur.
Cumhuriyetin ilk yıllarında çiftçiye toprak dağıtmak mümkün olmamakla birlikte, nüfus mübadelesi çerçevesinde ülkeye gelen mübadillere bir miktar arazi verilmişti. Ancak, ülkeden ayrılan Rumlar; çiftçi ağırlıklı değildi ve arkalarında çok geniş araziler bırakmamışlardı.
1929 yılı Eylül ayında dinlenmek üzere Gölcük ve Bozdağ’a gelen Maliye Bakanı Şükrü Saracoğlu için yörenin sorunları arasındatopraksız köylülerin durumu öne çıkmıştı. Ankara’ya dönüşünde, hükümet çevrelerinde de tartışılan bu konu için Ödemiş’te bir uygulama başlatılabilirdi. Hakimiyet-i Milliye Gazetesi’nin 23.09.1930 tarihli “Ödemiş kasabasında Gölcükler Köyü civarındaki iki bin dönüm arazinin Gölcükler köyü ahalisine tevziiMaliye Vekâletince teyit edilmiştir. Derhal tevziat yapılacak ve fakir halkın araziden istifadesi temin edilecektir” haberi Saracoğlu’nun girişimini duyurmaktaydı.
Nitekim, 1931 yılında başlayan hazırlıklar 1932 yılında uygulama safhasına geldi. Akşam Gazetesi, 21 Kasım 1932 tarihli nüshasında; “Çavdar Yaylası topraksız halka, tevzi ediliyor” başlığı ile uzun bir haber yayınlamıştır. Haberin devamında arazinin ölçümlerinin yapıldığı ve haritaların tanzim edildiği belirtilmekteydi: “İkibin dönüm ekilmeğe değer arazisi olan bu yaylanın kendilerine ait olduğunu bazı kimseler iddia etmekte idiler. Fakat, Milli Emlâk Müdürlüğü; yaylanın hazineye ait olduğunu iddia etmişti. Bu dava neticelenmiş ve Hazine lehine karar verilmiştir.Bu arazinin Bozdağ Köyü’nde bulunan topraksız ve fakir halka tevzi edilmesi bildirilmiştir.”
Klasik anlamda toprak reformu kapsamına girmese de, toprak dağıtımı veya çiftçiyi topraklandırma gibi bir kavramla açıklanabilecek Çavdar yaylası toprak dağıtımı, patates tarımının yaygınlaşmasında önemli bir unsur olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği ve Şükrü Saracoğlu’nun Doktor Mustafa Bengisu’nun katkısıyla, Ödemiş’i pilot bölge olarak seçerek gerçekleştirdikleri köylüyü tarla sahibi yapma uygulaması bir cumhuriyet reformudur.